3 Aralık 2015 Perşembe

Ayraç V: Güngezgini, Fabio Moon & Gabriel Ba.




İki sene evvel bir kadından hoşlanıyordum. Son derece alımlı, entelektüel, samimi ve güzel gülen, güzel bakan bir kadındı. Çizgi romanları çok, tiyatroyu az severdi. Bir keresinde, bir cumartesi günüydü, kıştı, hava baya soğuktu, Muhsin Ertuğrul'da Cabaret'yi seyretmiştik, sonra da Vali Konağı Caddesi'ndeki Caffe Nero'nun alt bahçesinde oturmuş kahve içip kurabiye yiyorduk. Çizgi romana karşı mesafeli olduğumu söylediğimde, "Gerçekten mi? Ben bayılırım. Açıkçası senin sevmemene de çok şaşırdım" demişti.

İki sene evveline kadar çizgi romanlara mesafeli duran bir insandım. Oysaki en büyük kahramanlarımdan biri çizer öbürü de çizgiydi. Bu durumun sebebi, benim her zaman gerçeklikten yana olmam. Şöyle açıklayayım; benim için tek bir süper kahraman vardır o da Batman'dir. Az önce bahsettiğim kahramanım, yani çizgi olan. Çünkü Batman'in ne bir süpergücü vardır, ne mutasyona uğramıştır, ne örümcek ısırmıştır ne de başka bir gezegendendir. Batman'in baş etmeye çalıştığı zorluklar da hemen her gün hepimizin karşılaştığı, bu dünyanın olgularıdır. Batman sadece zeka ve teknolojiyi kullanır. Velhasılı, Marvel karakterlerinin gerçek dünyaya olan uzaklıkları benim de çizgi romana mesafeli oluşuma neden olmuştu. Gerçi onlara hâlâ mesafeliyim.

İki sene evvel o akşam, ben hiçbir şey söylemeden, çizgi romanın neden bana sevimsiz geldiğini tahmin etti: "Bence sen daha çok hayatın içindeki hikâyeleri seviyorsun" dedi. Bildi. Bunu söylerkenki hâli henüz hatırımda. Çünkü o sırada tüm kalbimle, soğuktan pembeleşmiş yanaklarına ve soğuğa rağmen hiç üşümeyen gülüşüne bırakmıştım kendimi. Kur'an-ı Kerim'de (64:4)"Allah kalplerde olanı bilir" der. Yani, "kalbinde duyduğun, anlayamadığın, anlasan da izah edemediğin bir şey varsa bile, Allah onu biliyor, sen üzülme" demek. Çünkü mucizeler böyledir. Bir de teni öyle beyazdı ki, görseniz, beyaz renk için başka bir isim arardınız.

İki sene evvel o akşamın ertesi günü Beşiktaş'ta bir arkadaşımla buluştuk. Bir iki lokma bir şey yedik, birer çay içtik derken, "Bende senin için bir şey var" dedi. Allah gerçekten kalplerde olanı biliyor. Çantasından bir çizgi roman çıkardı. Yukarıda görselini paylaştığım Daytripper'ı. Bir önceki konuşmamızda zamana kafayı taktığımı, her işi, bir saniye boşa gitmeyecek şekilde iğne oyası gibi dizdiğimi, uyku uyuyamadığımı, bugünkü hayatımın oluşum haritası ve kararlarımın dokunduğu uçları düşünmekten kendimi alamadığımı falan anlatmıştım. O da sağ olsun, bu kitabı alarak her şeyi daha da berbat etti.


Daytripper ile buluşma hikâyem böyle. Bir çizgi romanın hayatımı böylesine derinden etkileyeceğini asla düşünmezdim. İnsanın kitap okumayı sevmesi için ilk kitap çok önemlidir. Daytripper da benim için en doğru kitaptı. Çünkü henüz çaylak bir okuyucu olduğum için benim ilgimi çeken şey daha çok hikâyeydi. Sözcüklerle yapılan sanattı. Daytripper ya da Cenk Könül'ün yaptığı şahane çeviri ile edebiyatımıza kazandırdığı ismiyle Güngezgini, hikâye ile çizginin muhteşem bir ahenk, birbirini gölgede bırakmayan bir muvazene içerisinde hazırlanmış bir eser. Brezilyalı çizerler Fabio Moon ve Gabriel Ba'nın ikiz kardeş olmaları da olaya tuhaf bir kutsallık katıyor. Ayrıca edebi açıdan son derece temiz ve incelikli bir dile sahipler. Çarpıcı, samimi ve yürek burkucu bir hikâye.


Hikâye hakkında çok kısa bilgi vermek gerekirse, ana karakter Brezilyalı genç bir adam olan Bras, hayatını gazetede ölüm ilanları yazarak kazanmaktadır. Ünlü bir yazarın oğlu olan Bras'ın en büyük isteği de yazar olmaktır. On bölümden oluşan serinin ilk bölümünün sonunda Bras hayata veda eder. Fakat sonraki bölümlerin her birinde Bras'ın farklı yaşlardaki hâllerini, farklı tercihlerinin yol açtığı farklı kaderleri ve farklı ölüm şekillerini görürüz.


Hikâye boyunca çok çarpıcı, yürek burkucu cümleler yer alıyor.

"Kapısının önünden geçerken daktilosundan havaya yayılan sesi duyardım, benim için bir müzik gibiydi, her seferinde..."



"Hayat anlaşılması zor şeylerle doludur. Daha zor olanı ise onları kelimelere dökmektir."


Çizgi roman, Batman'i de basan DC Comics'in alt yayınevi olan Vertigo tarafından neşredildi. Ciltli nüshası da mevcut. Hatta son olarak "Deluxe Edition" şeklinde ilk nüshalarda olmayan çizimlerin yer aldığı yeni bir nüsha da raflarda okurlarını bekliyor.

Çizgi roman okumaya başlamak için doğru nokta.

Aralık, 2015. / Bodrum.