10 Eylül 2015 Perşembe

Mehmet Kırımlı Hakkında Bazı Şeyler III

Esra Yılmaz.
Kızılay.
Bir gün yine arıyorum bunu, açmıyor. İnanır mısınız, iki günde kırk elli defa aramışım. Dayandım kapısına. Vali Konağı’ndaki dairesinde o zaman. Ben de Teşvikiye’de oturuyorum. Komşuyuz neredeyse. Baktım kapıyı da açmıyor. Başladım bağırmaya. Aç ulan kapıyı benim Esra. Bak açmazsan bütün komşulara reklam ederim seni. Karnımda çocuğu var derim, ortada bıraktı beni derim. Komşulaaar, diye bağırmaya başlamamla birlikte tık, bir kilit sesi. Başkalarını rahatsız etmek konusunda çok hassastır. Baktı bu deli susmayacak, açtı hemen kapıyı. İçerisi o kadar havasızdı ki, nasıl duruyorsun oğlum burada, dedim. Kendine acımıyorsan bari Fibo’ya acı. Fibo köpeği Mehmet’in. Fibonacci’nin kısaltması. Sonra yüzünde, apartmanda gelip rezillik çıkarmama alınmış ifadeyi fark ettim. Yanağına iki tane vurdum hafifçe. Aferin, dedim, adam ol. 

Hannah.
Strasbourg.
Konuşmam mı? Çok zaman kaldım Türkiye’de. Daha iyi konuşuyordum eskiden ama şimdi de iyi, hı? Burada tanıştık Mehmet’le. Benim bir arkadaş var, Türk. O tanıyordu. Çok kalmadı Mehmet burada. Gitti. Ben bakıyor hep Mehmet. Hep Mehmet konuşuyor arkadaşlarla. Çok güzel bir hafta yaşadık o zaman. Burada mimarlık okuyordu ben. Bitecekti. Okul bitince gittim Türkiye’ye. İnternetten de konuşuyorduk zaten. Ama istemedi beni Mehmet. Ama hâlâ özlüyor ben o bir hafta. Ne mi yaşadı? (Kızarıyor, gülüyor.) Ayıp, derdi Mehmet. Elini ağzına koyardı böyle. I can just tell you, it was like finding a new place to live. Thanks to him, I got some fresh air... fresh air in a new place where you completely know as your body.

2 yorum:

  1. Öyle güzel gidiyor ki seri, hem keyifle okuyorum hem de bir sonrakini merakla bekliyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. çok incesiniz, teşekkür ederim. Allah utandırmasın.

      Sil